11 Kasım 2013 Pazartesi

Federico Fellini kimdir?

 20 Ocak 1920'de, İtalya'nın Rimini şehrinde, orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak doğdu ve İtalya'nın belkide 1 numarası, dünyanın en çok saygı duyulan yönetmenlerinden biri oldu. Bu makarnacı dünyadaki birçok insana ilham kaynağı oldu yaptıkları ile. Hayatına göz attığınızda bunu elde etmek için gerçekten çok çalıştığını görürsünüz. Onun hakkında bir sürü bilimsel terim yazabilirim buraya, sanatsal sinemanın öncüsü, avangart yaklaşımından hiç sakınmadı, hem neorealist sinema hemde futuristik sinema yaptı derim, yazarım da yazarım. Peki kaç insan onun gerçekte kim olduğunu, neler yaptığını, nelere imza attığını, kimlere ilham kaynağı olduğunu, onu başarıya götüren etkenlerin ne olduğunu biliyor? Hadi Fellini'nin hayatına ufak bir göz atalım...

Federico Fellini
   Dediğim gibi 20 Ocak 1920'de İtalya, Rimini şehrinde doğdu. Bu şehir onun filmleri için çok büyük ilham kaynağı olacaktır. Babası, Urbano Fellini, Roma'ya pastacı çırağı -satıcı olarakt da geçer- olarak gelmiştir. Annesi İda Barbiani ise Roma'lı katolik bir tüccar ailenin kızıydı. Urbano 1917 yılında İda'yı kaçırıyor ve 1918'de evleniyorlar. 1920 yılında da Federico Fellini dünyaya gözlerini açıyor. Federico, Fellini ailesinin tek çocuğu değildi, Ricardo ve Maria adında 2 kardeşi vardı. Federico'nun ilk okulu Rimini'de San Vicenzo adında rahibelerin yönettiği bir okuldu. Lakin Federico'nun neye ilgisi olduğu daha ilk okulundan belliydi. Zamanının çoğunu çizmek ve karikatür dergisi okumakla geçiriyordu. Sıkı bir Stan Lee ve Marvel takipçisiydi. 1926 yılında keşfettiği sirkte izlediği ilk filmi Guido Brignone’nun Maciste all’Inferno(1926) ile ne olacağına sanırım karar vermiş ya da esin kaynağını bulmuştu. Bu sirk konusuna da birazdan değineceğim.


 Fellini hayatını, aklında kurduklarına adamak istediğine emindi. Liseyi bile zoraki bitiren Fellini, Roma Üniversitesi'nde Avukatlığa yazılır ama kayıtlara göre 1 kez bile derse girmemiştir. Planları farklıydı. 1937 ile 1942 yılları arasında birçok yere karikatürlerini, çizimlerini gönderir, farklı farklı meslekler dener, tutunmaya çalışır. Resmi olmasa da yayınlanmış, halka sunulmuş ilk karikatürü, Milan Domenica del Corriere
Gazetesindeki okurlarımızdan gelenler bölümündedir. Normal bir işe girip çalışmak kesinlikle ona göre değildi. O çizmeyi tercih etti, çizmeye devam ederken bir çok ünlü insan ile tanıştı. Tanıştığı kişiler arasında gelecekte karısı olacak olan kişi Giulietta Masina'da vardı.

Giulietta Masina
  Yazmaya, çizmeye devam eden Fellini kendini bir anda film dünyasının içinde bulur. İlk olarak senaryo yazarlığı yapar. Hatta cavalieri del deserto(Knights of the Desert, 1942) filmi için devlet onu ve arkadaşlarını Libya'ya gönderir. Savaştan dolayı kuşatılan şehirden kendini zor kurtarır. Fellini kararlılığını 1944 yılında arkadaşı ile açtığı Funny Faces Store ile göstermişti. İşte bu dükkan onun kaderini değiştirir. Burada Rossellini ile tanışan Fellini onunla beraber çalışmaya başlar. Yaptıkları çalışmalarda çok kısa sürede meyvesini vermeye başlar. 1947 yılında Sergio Amidei ile yazdığı, kimilerine göre İtalyan Yeni Gerçekçiliğinin başlamasına neden olan Rome, Open City filmi ile Oscar'a aday olur. Gene 1950 yılında Sergio Amidei ile beraber yazdığı, bir diğer İtalyan Yeni Gerçekçiliği filmi olan Paisa ile de Oscar'a aday olurlar ama alamazlar.


 Fellini'nin tarihli kısmını La Dolce Vita'dan sonra bir köşede bırakırsak, çünkü devam eden yıllarda çektiği filmleri, çalıştığı insanları yazıya özetlemeye kalkışsam bu yazı uzar gider. Esas önemli olan, filmlerini neye göre çektiği, nasıl çektiği ve kimlere ilham kaynağı olduğudur bence. Fellini, hayatını, filmlerine en iyi yansıtmış yönetmendir belkide. Tüm filmleri onun bir parçasıydı. Fellini seven sevgili arkadaşımın da dediği gibi; çektiği bütün filmler biografiktir, otto e mezzo'yu rüyalarını not ettiği bir defterden çıkartmıştır mesela. Her filmi renkli, gösterişli ve gene arkadaşımın özetlediği gibi; sirk havasındadır. Sizi kendine çeken, etkilemeyi başaran bir yapısı vardır filmlerinin. Tüm filmler onun tarihidir, her filmini kendisi üzerinden yazmış, onun hayatından parçaları, anılarını, fikirlerini bize göstermişti. İç dünyasını bize film olarak sergiliyordu desek doğru olur. Bu da sizi pek rahatsız etmez. Onun dünyasını, yaşamını film olarak izlemek sizi sıkmaz. Farklı bir üslubu olduğu aşikardı. İtalyan sinemasının her döneminde yer alabilmiş birisi olmasıda belki onun çok önemli biri kılıyor. Yeni Gerçekçilik varkende oradaydı, İtalya'da farklı farklı tarzlar denenirken de o oradaydı. Bu bence çok önemli bir nokta.


 Fellini'nin tarihli kısmını La Dolce Vita'dan sonra bir köşede bırakırsak, çünkü devam eden yıllarda çektiği filmleri, çalıştığı insanları yazıya özetlemeye kalkışsam bu yazı uzar gider. Esas önemli olan, filmlerini neye göre çektiği, nasıl çektiği ve kimlere ilham kaynağı olduğudur bence. Fellini, hayatını, filmlerine en iyi yansıtmış yönetmendir belkide. Tüm filmleri onun bir parçasıydı. Fellini seven sevgili arkadaşımın da dediği gibi; çektiği bütün filmler biografiktir, otto e mezzo'yu rüyalarını not ettiği bir defterden çıkartmıştır mesela. Her filmi renkli, gösterişli ve gene arkadaşımın özetlediği gibi; sirk havasındadır. Sizi kendine çeken, etkilemeyi başaran bir yapısı vardır filmlerinin. Tüm filmler onun tarihidir, her filmini kendisi üzerinden yazmış, onun hayatından parçaları, anılarını, fikirlerini bize göstermişti. İç dünyasını bize film olarak sergiliyordu desek doğru olur. Bu da sizi pek rahatsız etmez. Onun dünyasını, yaşamını film olarak izlemek sizi sıkmaz. Farklı bir üslubu olduğu aşikardı. İtalyan sinemasının her döneminde yer alabilmiş birisi olmasıda belki onun çok önemli biri kılıyor. Yeni Gerçekçilik varkende oradaydı, İtalya'da farklı farklı tarzlar denenirken de o oradaydı. Bu bence çok önemli bir nokta.


 Filmleri sadece izleyenleri memnun etmekle kalmamıştı. Fellini, La Dolce Vita filmi ile Paparazi kelimesini hayatımıza sokan kişidir. Broadway ve birçok yerde müzikallere esin kaynağı oldu. Yaşadığı şehir olan Rimini, ölümünden sonra havalimanının adını Federico Fellini Havalimanı olarak değiştirir. Enterneinment Weekly dergisine göre dünyanın en iyi 10. yönetmeni ilan edilmiştir. Stenley Kubrick'e kendisinin favori filmleri sorulduğunda ilk on filminde Fellini'nin I Vitelloni filmi vardı. Ayriyeten I Vitelloni filmi Juan BardemMarco FerreriLina Wertmüller gibi isimlere ilham kaynağı, Martin Scorsese'nin Mean Streets(1973) filmini, George Lucas'ın American Graffiti(1974) filmini, Joel Schumacher'in St. Elmo's Fire(1985) filmini, ve Barry Levinson'ın Diner(1987) filmini yapmasında etkisi olmuştur. İtalya'nın, En İyi Yabancı Film Oscar'ını en çok kazanan ülke olmasına bizzat 4 filmi ile yardım etmiştir. Fish adlı bir şarkıcı "Fellini Days" adında bir albüm çıkartmıştır Federico Fellini'den esinlenerek. Dünya Sinema Tarihi kitaplarında adı büyük harflerle yazmaktadır, benim gibi birçok amatör yazara kendini araştırtmayı başarmıştır. Ve daha neler neler...

Federico Fellini ve karısı Giulietta Masina
 Özel hayatından 1-2 kuple daha verirsek, 22 Mart 1945 yılında bir oğlu olmuştur ama maalesef sadece 1 ay yaşayabilmiştir. Kendisi de 31 Ekim 1993 yılında, 73 yaşında, Roma'da hayata gözlerini kapatır. Öldüğü gün, Karısı Giulietta Masina ile evliliklerinin 50. yıl dönümünün ertesi günüdür. Karısı Masina'da kocasından 5 ay sonra 23 Mart 1994'te hayata gözlerini yumar. 2'sinin mezarları yanyanadır ve bronzdan mezar taşları vardır. Mezarlar ise, Fellini'nin doğduğu, büyüdüğü, filmlerine  ilham kaynağı olan, babasını kaybettiği ve hiçbir zaman unutamadığı şehri olan Rimini'dedir.



1 yorum: