15 Temmuz 2015 Çarşamba

Tesadüflere inanır mısınız? Bir gün şans eseri bir kutu bulacaksınız, o kutunun içinden binlerce fotoğraf negatifi çıkacak ve biraz incelediğinizde belkide dünyaca en iyi fotoğrafçısının fotoğraflarını bulmuş olacaksınız? Mümkün mü? John Maloof işte böyle bir tesadüfe denk geliyor. Okul ödevi için açık arttırmadan satın aldığı bir kutu negatifi incelediğinde 'sadece' negatif olmadıklarını fark ediyor. Belkide dünyaca ünlü olabilecek birinin, Vivian Maier'in fotoğraflarını buluyor. Fotoğraflar o kadar iyiydi ki John dayanamayıp Vivian'in kim olduğunu bulmaya karar veriyor ve bunun da belgeselini yapıyor. Bu arayış da Oscar adayı bir belgesel oluyor.

John Maloof'un Vivian Maier'in kim olduğunu aradığı belgesel son dönemlerde izlediğim en harika belgesellerden biriydi. Oscar'da ödül alamayacak olmasına rağmen -Citizenfour yüzünden- izlenilesi derecede şaşırtıcı, başarılı bir belgesel. Özellikle fotoğrafçılık yapan insanların kesinlikle seveceğine inanıyorum; izledikten sonra kendilerine eminim yeni bir idol, paylaşım yapacakları isim bulmuş olacaklar.


John Maloof'un kutuda bulduğu negatifler gerçekten üst düzeyde iyiler. Vivian Maier bir haberci gibi sokaklarda Rolleiflex kamerası ile gezmiş, muhteşem görüntüler yakalamış. İnsanları gizlice çekip doğal hallerini kadrajlamış, enteresan olaylara şahit olmuş, farklı açılardan çektiği fotoğraflar ile ortaya değişik manzaralar çıkarmış. Kendisinde 'göz' varmış. Nerede duracağını, ne çekeceğini iyi biliyormuş. Fotoğraflarını merak ettiyseniz hemen altta verdiğim linkte tek tek kontrol edebilirsiniz.

Peki bu Vivian Maier kim? Gazeteci mi? Sanatçı mı? Kim bu kadın? Biraz spoiler olacak ama Vivian Maier’ın bunları hiçbiri ile uzak ara alakası yok. Kendisi bir dadı. Evet, dadı. Çocukları seven, uzun boylu, sert mizaçlı, kalbi temiz ve kendisini hiçkimseye anlatmayan bir dadı. Dadılığını yaptığı çocuklar ve çocukların aileleri bile onun fotoğraflarını bilmiyor; hepsi John Maloof’un belgesel çekimlerinde öğreniyor. Vivian kendini herkesten soyutlamış nedense. Aslen Fransız olan Vivian kendini insanlara hiç açmamış. Fotoğraflarını kimseye göstermemiş, kimi zaman adını bile doğru vermemiş. Gizli bir hayat sürüp Amerika sokaklarında ve çıktığı dünya turunda muhteşem fotoğraflar çekmiş.


Vivian Maier şuanda idol ve önemli bir fotoğrafçı olarak görülüyor. Kendisinin fotoğrafları dünyanın birçok yerinde sergileniyor. Fotoğrafları kontrol ettiğinizde siz de kendisinin normal bir fotoğrafçıdan farklı olduğunu göreceksiniz. Yakaladığı anlar, kadrajlar muazzam; çerçevelemesi çok iyi. Kendisinde bir fotoğraf aşkı varmış; bu fotoğrafları sergilemeyi düşünseydi belkide ünlü olurdu. Kim bilir. Şimdi John Maloof sayesinde tanınıyor ve seviliyor.


Bu belgeselin en güzel yanı da ne biliyor musunuz? Saygı. Hiç tanımadığı bir insanın fotoğraflarını bulan John Maloof zerre üşenmiyor ve Vivian'ın belgeselini yapıyor, ülkeleri şehirleri geziyor, onu tanıyan insanları bulup tek tek sohbet ediyor. Onun çabası sayesinde dünya saygı duyulası bir kadınla tanışıyor. Sayesinde Vivian Maier’i saygı ile anıyorum, kendisini de ayakta alkışlıyorum. Çünkü başarıya, kültüre, sanata sahip çıkan insanlar oldukça dünya çok daha güzel bir yer olacak.

0 yorum:

Yorum Gönder