Tesadüflere inanır mısınız? Bir gün şans eseri bir kutu
bulacaksınız, o kutunun içinden binlerce fotoğraf negatifi çıkacak ve biraz
incelediğinizde belkide dünyaca en iyi fotoğrafçısının fotoğraflarını bulmuş
olacaksınız? Mümkün mü? John Maloof işte böyle bir tesadüfe denk geliyor. Okul
ödevi için açık arttırmadan satın aldığı bir kutu negatifi incelediğinde
'sadece' negatif olmadıklarını fark ediyor. Belkide dünyaca ünlü olabilecek
birinin, Vivian Maier'in fotoğraflarını buluyor. Fotoğraflar o kadar iyiydi ki
John dayanamayıp Vivian'in kim olduğunu bulmaya karar veriyor ve bunun da
belgeselini yapıyor. Bu arayış da Oscar adayı bir belgesel oluyor.
John Maloof'un Vivian Maier'in kim olduğunu aradığı belgesel
son dönemlerde izlediğim en harika belgesellerden biriydi. Oscar'da ödül
alamayacak olmasına rağmen -Citizenfour yüzünden- izlenilesi derecede
şaşırtıcı, başarılı bir belgesel. Özellikle fotoğrafçılık yapan insanların
kesinlikle seveceğine inanıyorum; izledikten sonra kendilerine eminim yeni bir
idol, paylaşım yapacakları isim bulmuş olacaklar.
John Maloof'un kutuda bulduğu negatifler gerçekten üst
düzeyde iyiler. Vivian Maier bir haberci gibi sokaklarda Rolleiflex kamerası
ile gezmiş, muhteşem görüntüler yakalamış. İnsanları gizlice çekip doğal
hallerini kadrajlamış, enteresan olaylara şahit olmuş, farklı açılardan çektiği
fotoğraflar ile ortaya değişik manzaralar çıkarmış. Kendisinde 'göz' varmış.
Nerede duracağını, ne çekeceğini iyi biliyormuş. Fotoğraflarını merak ettiyseniz
hemen altta verdiğim linkte tek tek kontrol edebilirsiniz.
Peki bu Vivian Maier kim? Gazeteci mi? Sanatçı mı? Kim bu
kadın? Biraz spoiler olacak ama Vivian Maier’ın bunları hiçbiri ile uzak ara
alakası yok. Kendisi bir dadı. Evet, dadı. Çocukları seven, uzun boylu, sert
mizaçlı, kalbi temiz ve kendisini hiçkimseye anlatmayan bir dadı. Dadılığını
yaptığı çocuklar ve çocukların aileleri bile onun fotoğraflarını bilmiyor;
hepsi John Maloof’un belgesel çekimlerinde öğreniyor. Vivian kendini herkesten
soyutlamış nedense. Aslen Fransız olan Vivian kendini insanlara hiç açmamış.
Fotoğraflarını kimseye göstermemiş, kimi zaman adını bile doğru vermemiş. Gizli
bir hayat sürüp Amerika sokaklarında ve çıktığı dünya turunda muhteşem
fotoğraflar çekmiş.
Vivian Maier şuanda idol ve önemli bir fotoğrafçı olarak
görülüyor. Kendisinin fotoğrafları dünyanın birçok yerinde sergileniyor.
Fotoğrafları kontrol ettiğinizde siz de kendisinin normal bir fotoğrafçıdan
farklı olduğunu göreceksiniz. Yakaladığı anlar, kadrajlar muazzam;
çerçevelemesi çok iyi. Kendisinde bir fotoğraf aşkı varmış; bu fotoğrafları sergilemeyi düşünseydi belkide ünlü olurdu. Kim bilir. Şimdi John Maloof sayesinde tanınıyor ve seviliyor.
Bu belgeselin en güzel yanı da ne biliyor musunuz? Saygı.
Hiç tanımadığı bir insanın fotoğraflarını bulan John Maloof zerre üşenmiyor ve
Vivian'ın belgeselini yapıyor, ülkeleri şehirleri geziyor, onu tanıyan insanları bulup tek tek sohbet ediyor. Onun çabası sayesinde dünya saygı duyulası bir kadınla
tanışıyor. Sayesinde Vivian Maier’i saygı ile anıyorum, kendisini de ayakta
alkışlıyorum. Çünkü başarıya, kültüre, sanata sahip çıkan insanlar oldukça
dünya çok daha güzel bir yer olacak.
0 yorum:
Yorum Gönder